Hasbihal
Selamlar,
Nasılsınız? Umarım ki vaktiniz çok güzel geçiyordur. Elhamdulillah ben günler geceler süren ödevimi bitirdim. Darısı herkesin (benimde dahil) bitmeyen ödevlerimin başına.
Bugün biraz mola vermişken içinde kötü bir şey olmayan bir filmi tekrar izledim (sadece 30 dakikasını Mübarek Ramazan'da daha fazla izlemek içime sinmedi). Tek kelimeyle harika. Haksız savaşların karşıtı bir insanım ama savaşma fiiline karşı değilim. İnsan bazen savaşmak zorunda kalır ve hayatımda en hayran olduğum meslek açık ara fark ile özel harekat. Kendini, ailenden ve yaşamdan soyutlayıp bir tanıdığın olmayan ve seni yalnızca televizyonda bir iki dakika görecek insan için kendini feda ediyorsun.
Bir soru sormak istiyorum. Kimi kendinizi hiçe sayacak kadar çok seviyorsunuz? Aslında bu soru hayatımızın özü olmadı. İnsan kendini tanımalı.
Yine de sevmek ne kadar güzel değil mi? Bir hocam şöyle demişti "Sevgi acıya lezzet katar." Gerçekten öyle değil mi? Mesleğinizi severseniz seve seve zorluklarına sabredersiniz. Bir dostunuzu seviyorsanız yaptığı yanlışları önce kalbinizin süzgecinden geçirirsiniz. Bölümünüzü seviyorsanız derslerinizden zevk alırsınız. Sizi yaratanı seviyorsanız ibadetlerinizi yanlış betimlemezseniz.
Kamplardaki kalan minik kalplere özel bir oyuncak kampanyasına başlayan ekibin içindeyim. Ne büyük mutluluk oyuncağı olmayan bir çocuğa oyuncak göndermek. İsmet Özel şöyle diyor:
"Ben öyle bilirim ki; yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır."
Siz de bize destek olmak isterseniz oyuncaklarsahibine@gmail.com 'a mail atabilirsiniz. Eski oyuncaklarınızı gönderebilirsiniz mesela? Ya da maddi destek. Maddi destek istemek hiç sevdiğim bir şey değil. bu sebeple örebilir ve dikebilirsiniz. Sorularınız için mail atabilirsiniz, çekinmeyin lütfen.
(Bu arada tüm gün kendi kendime yazacaklarımı konuşup buraya gelince yazamıyorum. İletişim için: sohbetiruhi@gmail.com. Bendenize film tavsiyesi ise buradan.)
Yorumlar
Yorum Gönder