Bir Film Tavsiye: Alacakaranlık Samurayı / Tasogare Seibei

    Selamlar ahali,

    Bugünkü filmimiz bir Japon filmi (hiç beklemiyordunuz değil mi? Japon filmi ve ben olacak iş değil). Endişeniz olmasın bir anime değil. 2002 yılında çekilmiş imdb'si 8.2 olan dram, tarih ve romantik türünde bir film. Bence filmi asıl olarak betimleyecek cümle şu: "Meiji dönemi Japonya'sında sıradan bir hayat hikayesi, hepimizin hikayesi." 

    Filmimizin ana siması olan Seibei bir samuray. (Samuraylar oldum olası havalı gelmiştir. Kılıç yarası ne kadar da muazzam geliyor kulağa.) Burada filmin en başında öğreneceğimiz gibi samurayların çoğu  geçim sıkıntısı geçiyor. Kendisinin dünyalar tatlısı iki kızı var. Merhametli bir baba görüyoruz. Neredeyse her sahnede ne kadar ahlaklı, ne kadar ince ruhlu diye düşünüyoruz Japon insanları hakkında. 

    O zamanlar erkek kadın ilişkileri kültürümüze öyle uygun ki. Duygular saf, temiz ve gerçek. Bu bana bir şarkı cümlesini hatırlatıyor. Ne kadar da yozlaştık*. Artık her şey bir yalana dönüşmeye başladı. Filmde geçeceğiniz bir yer yok. Film izleme kılavuzum için tık tık.

    Biraz da Sohbet Edelim

    Film her ne kadar bambaşka bir ülkede ve samurayların yaşadığı bir zamanda da geçse insanoğlunun dertleri benzer oluyor. Zamanında reddettiğimiz güzellikler aklımızın bir köşesinde kalıyor, kalbimize dert oluyor. Derken hayatın bir yerinde birden bahar geliyor, ağaçlar çiçek açıyor. Hiç bir üzüntünün baki kalmadığı gibi mutluluklar da baki kalmıyor. Ama bu yaşamanın gerçek anlamı. 

    Son zamanlarda sosyal medyaya tekrar dönmek istediğimi fark ettim. Sosyal medyanın gerekliliğine kendi kendimi inandırmaya çalışıyorum. İşte trajikomik bir hikaye. Bana film tavsiyesinde bulunmak isterseniz tık tık lütfen. 

*Yozlaşmak: Doğasında, soyunda bulunan iyi niteliklerini sonradan yitirmek, soysuzlaşmak.

    Filmden Bir Kesit

    Seibei'nin büyük kızı, dikiş öğrenirse ileride güzel kimonalar dikebileceğini, ama okumanın ona ne gibi bir faydası olacağını soruyor:










Yorumlar

Popüler Yayınlar